Toplumda yer edinemeyenlerin, okuma oranın çok düştüğü bu dönemlerde aklıyla hareket edinemeyenlerin sosyal medyada ahkam keserek başını kimin çektiğini bilmedikleri kişilerin arkasından koşarcasına gitmeleri dikkat çekiyor.
Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanların toplumu gaza getirecek saçma sapan paylaşımların arkasından koşmaları ise hayret edilecek durumda.
Bin yıllık kardeşlikten bahsediliyor ve 40 yıllık terör sorunu tereyağından kıl çeker gibi çözülüyor dünya ülkeleri tarafından övgüyle bahsediliyorsun tarihe geçiyorsun, sosyal medya cahilleri tarafından eleştiriliyorsun.
Herkes bir siyasetçinin yeni söylenmiş sözlerini bulup MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin çağrısıyla silah bırakan terör örgütü PKK’nın niye silah bıraktığını sorguluyor.
Aslında herşey herkesin gözünün önünde şeffaf bir şekilde şekilleniyor ama ne hikmetse terör elebaşı bebek katili Abdullah Öcalan’ın örgütüne silah bırakma talimatı veriyor, PKK kongresini topluyor ve silah bırakıyor.
“Vay kardeşim bu şekilde bunlar nasıl silah bırakır”diye bir kesim koro halinde yaygara kopartıyor. Bunların başında ise bir dönem hasbelkader yolu ülkü ocaklarından ve MHP’den geçmiş kişilerin olması dikkat çekiyor.
Dünya PKK’nın silah bıraktırılması olayına şapka çıkartırken, MHP içerisinde ilk virajda yoldan çıkan kesimin “Teeröristle müzakere edilmez, mücadele edilir” diye hep bir ağızdan bağırıyor. Şöyle bir bakıyorsun, hayatında şehit cenazesine katılmayan, bir gaziye destek olmayan hatta cenazeyi bırak, şehit ailesinin derdini sorunu dinlemekten aciz bu kesimin terör üzerine ahkam kesmasi ayrı bir komedi.
MHP’yi kan ve terör üzerinden beslenip siyaset yapıyor diye eleştiren sol kesimin şimdi de MHP tarafından kapı önüne konulan kesimle birlikte teröriste nasıl silah bıraktırırsın eleştirisi ise bunları gülünç duruma düşürüyor.
İsrail’in siyonizmin kayığına binenlerden bu iç barışı anlamalarını beklemekde normal değil.
Devşirme Münis Tekinalp tarafından kurulan Türk cemiyeti tarafından hazırlanan içe dönük milliyetçiliğin dönemi bitmiş gelişen Dünya’ya ayak uydurma zamanı gelmiş ve dışa yönelik milliyetçilik dönemi başlamıştır.
Yani Türkiye eski Türkiye değil, yeni Türkiye’de güçlü ve azimli bir şekilde yola koyulma zamanı gelmiştir.
Hırsızlarını aklamak için miting düzenleyenlerin meydanlarında cirit atan sözde milliyetçilerin Rahmetli Alparslan Türkeş’in “Sizlere kolay bir başarı vadetmiyorum. Kısa zamanda bir iktidar umanlar bizimle yola çıkmasınlar. Yolumuz uzun ve çetindir. Bu yolda karşınıza menfaat teklifleri, tehditler ve bir yığın engel çıkacaktır. Bu çetin yolda dayanabilecekler bizimle gelsinler. Cesur olanlar, kuvvetli olanlar, gerçekten inananlar kafilemize katılsınlar” demiştir. Şimdi rahmetli Türkeş’inde o dönemlerde tanımladığı gibi inançsızların kafileden koptuğunu menfaatlerin peşinde koştuğunu görüyoruz.
Herkesi memnun edemezsiniz, ama bin yıllık kardeşliğin arasına giren PKK terör örgütünden kurtulmaktan bu eleştirmenler sosyal medya kahramanları neden rahatsız. Ya da bu bu eleştirmenler hergün bir şehit haberi almaktan, bir annenin evlatsız kalmasından, çocukların yetim kalmasından çok mu memnunlar.
Olmayan haklarını helal etmeyeceklerinin çığırtkanlığını yapanlar, vatandşn kafasını karıştırmaya çalışanlar size soruyorum. Devletle hellalleşmeniz için daha kaç tane şehit verilmeli, kaç şehit daha verirsek, ya da kaç yıl daha terörizmle mücadele edersek sizleri mutlu ederiz...