Her ne kadar Burdur Bucak ilçesine bağlı bir belde olsa da, kendini Antalya’ya daha yakın hissediyor. Hafta sonu “TİMBİR” çıkartması yaparak Kızılkaya Beldesi Belediye Başkanı İlkay Güngör beyin misafiri olduk.
Türkiye İnternet Gazetecileri Birliği “Timbir”in Antalya Temsilcisi Selami Şahin, ve ilçe temsilcilerimizle Kızılkaya’yı hem gezdik hem inceledik. Bu gezimizden pekiyi karne alan Başkan İlkay beyi ve on parmağında on marifet bulunan eşi Mürüvvet hanımı yürekten tebrik ediyorum. Her başarılı erkeğin arkasında başarılı kadınların olduğu bilinciyle..
Aslında Kızılkaya Burdur-Bucak karayolu güzergahında Antalya il sınırlarının başlangıç noktasında yer alıyor. Kızılkaya yo sapağından batıya doğru giderseniz Korkuteli, Elmalı, Fethiye ve sahillere inersiniz. Bucağa bağlı bir köy, sonra nahiye kasaba derken 3 bin nüfuslu şirin bir belde olan Kızılkaya’da her şey öylesine hızlı değişmiş ki gözlerime inanamadım.
Son 20 yılda Kızılkaya’ya çeşitli vesilelerle gittim. Dostlarım var onlar ile hala görüşürüm. Diyorlar ki, “Bizim köy kozmopolit siyasette pek anlaşamayan seçmenlerle dolu. 2019 seçimlerinde MHP’den aday olan İlkay kardeşe yüzde 85 oy çıkınca herkes şaşırdı. İlkay Başkan da bu oyların hakkını parti ayrıcalığı yaptırmadan belediyemizi hizmetin zirvesine taşıyarak gösteriyor” dediler.
Gerçekten de öyle. İlkay başkan Kızılkayayı zirveye taşımış. Beldenin hemen yamacındaki adını kızılkayaya veren 400 metre yükseklikteki zirveye kondurduğu “Seyir Terası” almış. Anlatılmaz yaşanır deyimiyle herkesin bu seyir terasına çıkmasını ve o leziz köy kahvaltısını tatması isterim. Bol oksijen , manzara ve kartalların zirve dansını seyretmek ise bedava. Yakında yamaç paraşütü eğitim merkezi projesinin hayata geçmesiyle Kızılkaya bir zirve daha yaparak hizmet zincirine kanatlanacak.
Hizmetlerin neresinden başlasam neresini anlatsam ki.. Başkan Güngör, ADO penin sahiplerine bir proje götürmüş. Pen Kapı ve pencerelerin menteşe işlerini köy kadınları yapsın demiş. Fabrikadan bir bayan usta gelmiş kurs vermiş. Şimdi başkanın kendi evinin altındaki depolar atölyeye dönmüş. İçinde 40-50 kadın. Aralarında 85 yaş üstünde olan da var. Çeşitli aparatlarla harıl harıl menteşe ve gereklerini üretiyorlar.
Atölyelerde hemcinslerinin para kazandığını duyan diğer kadınlarda aynı işi evlerine taşıyarak aile ekonomisine destek sağlıyorlar. Kısacası günde 500 lira kazanmak az paramı?..
Çörek otu, yağ çıkarma ünitesi. Parke taşı üretimi. Belediye fırını, Pazar yeri. Çok amaçlı toplantıların yapılacağı her biri 1000 kişilik iki adet , düğün dernek salonu.
Beldenin geleneksel kültürünü gelecek nesillere taşıyacak olan müze ise dillere destan. Hayran kaldığım bu müzeye bende 60 yıllık bir fotoğraf makinamı hediye edeceğimin sözünü verdim. Önceki belediye başkanı zamanında kuruluşu başlatılan Müze, şimdi başkanın eşi Mürüvet hanımın ilgi ve alakasıyla dahada zenginleşmiş.
Kızılkayada yok yok. Minik bir atölyede Hikmet isimli hemşerim, parmaklarını konuşturmuş. Onlarca belki de yüzlerce ahşap imalatı boy boy objeler. Bunların çoğunu eski kamyon, otomobil, traktör, uçak gibi objeler oluşturmuş. Kadın kooperatifinde satışa sunulan bu objelerin yanı sıra çörek otu yağı, anason, gazete kağıdından üretilen abajur ve gece lambaları, kadın kolyeleri ile onlarca süs eşyasının bedeli tamamen öğrencilere burs olarak geri dönüyor olması beni çok duygulandırdı. Kızılkayanın tüm kadınlarını tebrik ediyor saygılarımı gönderiyorum.
Bunun yansıra Avrupa ve dünyanın başka yerlerinde çalışan Kızılkayalı toprak sahipleriyle diyalog kurup , ekilmeyen tarlaları ekip biçtiren Belediye elde edilen geliri fukara ihtiyaç sahipleri ile öğrencilere destek amacıyla dağıttıklarını ifade eden Başkan İlkay Güngör, “Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır” diyor. Bir alkış bir bravo da sevgili başkana gitsin. Tabi eşi Mürüvet hanımefendiden aldığı proje desteğini unutmamak gerek.
Kızılkaya anlatılmaz yaşanır.
Hele seyir terasından kuş bakışı manzarasında, keyifli bir kahvaltıda dostlarınız ile bir aradaysanız…
Gazeteci Erdal Orhan. 14 eylül.2025
