Üsküp anıları

Merkezi Ankara da bulunan kısa adı “Timbir” Türkiye İnternet Gazetecileri birliğinin organizesiyle, Kuzey Makedonya’yı tanıma imkânım oldu.
TİMBİR’in Antalya temsilcisi gazeteci meslektaşım Selami Şahin’in samimi davetine Konyaaltı temsilcisi olarak hayır diyemezdim.
Bu davette Kepez Temsilcisi Fatih Gürbüz, Aksu temsilcisi Hilal Kara, Finike Mustafa Kamaylı ve Antalya Sivil Düşünce Derneği Başkanı gazeteci dostumuz Hidayet Gültekin’in ev sahipliğinde yola çıktık.
İstanbul’da buluştuğumuz Timbir Genel Başkanı Dr.Süleyman Basa beyefendide guruba dahil olunca 1 saatlik uçuşla Üsküp’e indik.
Önceden Kuzey Makedonya bölgesiyle ilgili dersimi çalışmış olmamın verdiği destek ve Hidayet Gültekin kardeşimizin rehberliğiyle kendimizi Üsküp sokaklarında bulduk. Hidayet Gültekin’in önceden anlatımları kulağımda yer etmişti. Ziyaretlerde bulunduğumuz dernek ve kuruluşlarda buna tanık oldum.
Hidayet Gültekin, meslektaşımızın başkanı olduğu “Antalya Sivil Düşünce Derneğinin” 2023 de başlattığı Makedonyalı Türk öğrencilere yönelik “Türkiye’yi tanıyalım projesinde” yüzlerce Makedon ve Üsküplü öğrenci Antalya’ya getirildi.
Sonraki yıllarda projenin takipçisi ve ev sahipliğini Gençlik ve Spor Bakanlığı devir aldı. Şimdi ise Üsküp de bulunan “Dostluk Köprüleriyle “Türkün Türk’e uzanan elleri daha da sıkı hale gelmiş.
Ziyaretlerimizde, Üsküp’ün camiileri, medreseleri, kütüphane ve tarihi mekanlarının yanı sıra ülkenin en büyük MRT televizyonunda Türk yayınları yapan kanalın konuğu olup röportaj verdik.
Tarihi zenginliğini Osmanlı köklerinden alan Üsküp ve bölgesinde Müslüman oranı yüzde 35 civarında. Bu vesileyle bölgede halen ayakta duran 150 civarında cami, medresei ve tekke bulunuyor. Birçoğu kısa adı TİKA olan Türk İş birliği Koordinasyon Başkanlığı tarafından onarılan bu eserler gerçekten görülmeye değer mekanlar. Hele Üsküp merkezinde tarihi eski Üsküp ile yeni modern kenti birleştiren, Fatih Sultan Mehmet eseri Taş köprü birçok milleti, birçok dini inanışı, üzerinde birleştiren sihirli bir yapı. Varna nehri üzerinde günümüz modern köprülerine meydan okuyan evladı-Fatihan eseri günün her saati yoğun bir yaya trafiğine sahne oluyor.
Üsküp de yabancılık çekmek mümkün değil. Çünkü herkes Türkçe konuşuyor. Alışverişlerde aldatmaca yok. Restoranlar lezzet ikram ediyor. Bizdeki şiş köfte sunumunun yanında kiremit tabakta susuz kuru fasulye çok hoşumuza gitti. Baklava ve tatlı çeşitleri gerçekten nefisti.
Tarihi kent içindeki yüzlerce çeşmenin şarıltısı ve leziz içimi bedava. Oldukça soğuk ve zengin minarele sahip sular ta Osmanlı döneminden beri yer altı su kaynaklarından yer üstüne ulaşıyor. Sanırım Varna nehrinin bunda rolü çok büyük. Çünkü Varna nehri Kuzey Makedonya’yı boydan boya tarımı canlı tutuyor bölgeye hayat veriyor.
Her güzelin bir kusuru olur felsefesiyle dikkatimizi çeken dilenciler oldu. Sakız gibi yapışan almayıncaya kadar yanınızdan gitmeyen dilencilerin bu tutumu pek hoş değildi. Genelde Roman kardeşlerde oluşan kiminin gayri müslim olduğu dilenci furyası turistin tepkisine sebep oluyor.
Özetlemeye çalıştığım Üsküp gezimizde Ohri gölü ve sayfiye yerleri tek kelimeyle güzeldi. Yol güzergâhındaki Kalkandelen, Matka kanyonu, Muratpaşa camii, Rahibe Teresa evi Bitola manastırı görülmeye değer yerler.
Hele Nur Pastanelerinin veliahttı Ramazan beyin Üsküp hava limanı yakınında İtalyanlardan satın aldığı dondurma fabrikası tek kelimeyle bizden pekiyi aldı. Tatil olmasına rağmen gurubumuzu fabrikada ağırlayan Ramazan beyin dondurma ikramı damaklarımızdaki tat olarak Türkiye’ye kadar bizimle geldi. Bu organizasyonda katkısı olan meslektaşımız Hilal Kara hanımefendiye ayrıca teşekkür ederiz.
İnşallah Timbir'in başka yurt dışı gezilerinde farklı değerlendirmelerde buluşmak üzere sevgi ve saygılarımla…