Sevgili okurlarım!
Geçmiş yıllarda yaz günlerini hatırlıyorum. Yangın haberlerini pek duymazdık. Yazın etrafımızda ormanlarımızda piknikler yaparak , güzel vakitler geçirerek yazımızın en sıcak günlerini sıkıntı olmadan atlatırdık.
Son yıllarda her yaz yangın haberleri, yangında ölenler, ocağı sönen aileler, yitirilen ormanlar milli değerler, alınamayan önlemler sonucu yitirilen canlar…
İnanın sağ duyulu bilinçli ülkesini seven vatandaşlar olarak hepimizi kahrediyor.
Hele son yangınlarda Eskişehir’de ölen 10 vatan evladına inanın çok üzüldük.
Televizyonda ölen şehitlerimiz ile ilgili haberleri izledikçe ben ve benim gibi nice insanın yüreğim sızladı.
Yeni evlenen çiftler, iş umuduyla geçici orman işçisi olarak çalışırken yitirilen canlar. Öksüz yetim kalan eş, çocuklar, aileler…
Bu acılara hangi yürek dayanır.
Türkiye’nin her bölgesinde çıkan yangınlara birde Antalya bölgesi de eklendi. Antalya’nın Aksu, Muratpaşa ve Manavgat ilçelerindeki orman yangınları ekiplerin yoğun çabası sonucu kontrol altına alındı. Ekiplerin bölgede soğutma çalışmaları sürüyor.
Doğal zenginliğimiz olan ormanlarımız, maalesef son zamanlarda, çıkan kasıtlı veya kasıtsız yangınlar sonucu yok olurken, bizler seyirci kalıyoruz.
Geçmiş yıllarda gördük, rant için çıkarılan yangınlar, yangından sonra yanan alanlara birden yerden ot biter gibi villalar evler konuldu, bunları maalesef yaşadık, gazete ve tv haber kanallarında bu tür haberleri gördükçe ülkenin ne hale geldiğini düşünerek üzüldük.
Gerekli önlemleri hiçbir zaman doğru şekilde alınamıyor. Yangın uçaklarımız yeterli değil, her yıl yetkili ağızlardan aynı klişeleşmiş sözler ve bir türlü yangın söndürmeye etkili uçak filomuz kurulamıyor. İtibardan şatafattan vazgeçilmiyor, donanımlı gece görüşlü yangın uçakları bir türlü alınamıyor.
Yurdun çeşitli yerlerinde, çıkan son yangınlar hepimizi inanın yürekten üzdü. Bu bölgelerde yangından dolayı yitirilen canlar, mağdur olan, evini, malını, eşyasını, yakınlarını kaybeden vatandaşlarımıza yüreklerimiz sızladı.
Hele ki; Turistik bölgelerde yaşanmış yangınların bir çoğu kasıtlı rant amaçlı. Geçmiş yıllarda gördük, Lara -Kundu bölgesinde çam ağaçlarının yakılması sonrası , yanan bölge yeniden ağaçlandırılmadan otel yapılmasını hep birlikte tanık olduk.
Birçok bölgede yüzyıllar boyunca oluşan bitki örtüsü, güzide ormanlarımız kül oldu. Eski yerleşim yerleri köyler yok oldu. İnşallah bundan sonra bu tür büyük yangınları bir daha tekrar yaşamayız.
Nasıl ki; Kazalarda yerinde, erken müdahalede, ilk yardımda canlar kurtarılıyorsa, orman bölgelerinde de, çıkan yangınlarda, yerinde erken müdahale için alt yapı oluşturulmalı, gerekli donanım günün şartlarına göre sağlanmalı, olası bir yangında kayıp en az olmalı, yöre insanı da bu konuda bilinçlendirilmelidir.
Geçmişimize bir göz atarsak, atalarımız ağaç konusunda ne yapmışlar? Türk Milleti asil bir millettir. Tarih sahnesinde gücünü, geçmişte kurduğu on altı devlet, yaşadığı medeniyet ile ispatlamıştır.
Asırlar önce Orta Asya’dan boylar halinde çıkılmış, Anadolu’ya kadar gelinmiş. Buradan da Avrupa’nın Viyana kapısına kadar, tebaasına dahil ettiği hiçbir milletin, canına, dinine, namusuna hiç zarar vermemiştir. Osmanlı İmparatorluğu hâkimiyetinde, huzur güven ortamı yaratılmıştır. O muhteşem askerleri dahi, aldıkları meyvelerin bedellerini fazlasıyla-ağaçların dallarına taktıklarını, insanlık tarihi şerefle yazmaktadır. Hiçbir ormanı-bağı-bahçeyi tahrip etmemiş ve yakmamıştır. Gittiği yerlerde han hamamlar, mescitler, külliyeler, kütüphaneler, bağ bahçeler kurarak, yaşam şartlarını en iyi hale getirmişlerdir.
İstanbul’un Fethini gerçekleştiren Fatih Sultan Mehmet Han, ‘‘YAŞ AĞAÇ KESENİN BAŞINI KESERİM’’ demiştir. Yine atalarımızın yaşadığı coğrafya da yüzyıllarca ‘‘YAŞ KESEN BAŞ KESER’’ denilerek, bu yüce söz, günümüze kadar, kuşaktan kuşağa taşınmıştır.
Bundan sonra çıkması olası orman yangınları konusunda da yeni bir kavram ve anlayışla planlama yapılması gerekmektedir. Uzmanların görüşlerine göre de ; Her orman alanı, piknik yapmaya açılmamalı, piknik yapılan yerlerde, mutlaka gözetimci personel bulundurulmalı.
Yazın köylerde hasat sonu yapılan anız yakma uygulamalarında, köylü vatandaş çıkabilecek tehlikelere karşı uyarılmalı.
Kasıtlı olarak yangının çıkmasına sebep olan kişi veya kişilerin tespiti halinde en ağır cezaya çarptırılmalı.
Bu bölgelerde, saf kızılçam yerine karışık ağaçlar dikilerek, orman kurulmalı. Bunun yanında, ormanı, yerleşim birimlerinden, turizm alanlarını, ormandan, ormandan rafting alanlarını uzaklaştırmalı.
Orman köylülerine, günün şartlarına göre eğitim verilerek bilinçlendirilmeli. Ormanla yerleşim birimleri arasındaki araziye, yangına dayanıklı ağaç türleri dikilerek, bir an önce önlem alınmalı
Orman ve yerleşim birimleri arasında, yangının atlamasını önleyebilmek için de, geniş tarım alanları oluşturulmalı, orman kenarlarına da yangına dayanıklı olan incir, defne, harnup, kiraz, yaban elması, sandal ağacı ve servi dikilmelidir.
Yangından dolayı büyük zarar gören bu yörelerde hasar tespit çalışmaları tamamlandıktan sonra, yetkililerin verdikleri sözlerin arkasında durarak, gerekli yardımları bir an önce yapmalılar, yangından dolayı mağdur olmuş bu yöredeki vatandaşlarımızın yaraları da sarılmalıdır.
Yangında yok olan köy yerleşim alanlarının alt yapısının da yenilenerek, daha iyi koşullarda yeniden inşa edilmelidir.
Yanan alanların bir santimetre karesi dahi işgal edilmemeli, bu konuda Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından, bir an önce bu alanların tekrar ağaçlandırma
çalışmalarına başlanılmalıdır. Ağaçlandırma da sivil toplum örgütlerinden de yardım alınmalı. Yanan bölgelerin yeniden yapılanması sürecinde, arazi mafyalarını rantiyecileri bu bölgelere kesin kez sokulmamalıdır.
Yangınların bir an önce söndürülmesini, yangınların söndürülmesi sürecinde ihmali yetersizliği olan gerekli önlemleri alamayan tüm yetkililerin ilgili mevzuatlar çerçevesinde görevini ihmal nedeniyle cezalandırılması gerekmektedir.
Yaşanan yangınlar sonucu hayatını kaybeden şehitlerimize Allah rahmet eylesin der, mağdur olan vatandaşlarımıza tekrar geçmiş olsun der, maddi manevi zararların bir an önce devletimiz tarafından giderilmesini, yangından sonra yetkililerce verilen yardım sözlerinin tutulmasını, bu tür felaketlerinde bir daha görülmemesini diliyorum...
Sağlıcakla , yangınsız ortamda kalın!
