Erdogan Kırmızıoğlu


Sözde Zeytin Ülkesiyiz. Ya uygulamada?


Sevgili okurlarım!
Hafta sonu maalesef yine üzücü bir gün geçirdik. Rant için zeytinliklerin katliamı yasası tüm
uğraşlara direnişlere Meclis Genel Kurulundan geçti…Ve yasa kabul edildi.
Söze gelince zeytin ülkesiyiz. Komşu Yunanista’a bile gün geldi, Anadolu’dan barışın temsili olan
zeytin dalı uzattık. Ama uygulamada zeytini ranta kurban ettik.
Geçmişi yıllara dayanan aylarca süren köylülerimizin meclis kapısında, STK'larımızın meydanlarda,
vekillerimizin TBMM'de karşı çıktığı “Maden Yasası” / (Zeytinliklerin katliamı) , tüm itirazlara rağmen
halk direnişi görmezden gelinerek, zeytinlikleri madenciliğe açacak kanuna ilişkin 17 Temmuz'da
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'na gelen "Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Teklifi" cumartesi günü Meclis'te tüm itirazlara rağmen 199 red oyuna karşılık 255 kabul
oyuyla kabul edilerek kanunlaştı.
Benim gibi sağ duyulu birçok vatandaş, zeytin yetiştiricileri, köylüler, sivil toplum örgütleri, aydın
duyarlı insanlar , tehlikenin bilincinde olan milletvekilleri doğal zenginliklerin rant ve talan alanı olarak
görmek istemedikleri için üzüldüler.
Muhalefet partilerinden vekillerimizin TBMM'de karşı çıktığı Maden Yasası, tüm itirazlara rağmen
iktidarın oylarıyla kabul edildi.
Bugün köşe yazımda tarımla uğraşmış bir ailenin çocuğu olarak, bahçesinde değişik türde zeytin
ağaçlarından zeytin toplamış , kahvaltısında zeytini eksik etmeyen bir vatandaş, çiftçi, köylü,
bahçıvan olarak düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Belli kesimin rant sağlaması uğruna, ormanlarımızı, zeytinliklerimizi, meralarımızı talana açan bu
yasaya, tam bir doğa katliamı yasası diyebiliriz. Bu yasa ile, köylülerimizin ana baba ata toprağı
yurtlarından edilecek, zeytinliklerin yok edilecek, doğal zenginliklerimiz rant ve talana kurban
edilecek.
Gelişmiş ülkelerde yasalar, vatandaşın ve ülkenin lehine çıkartılır, hiçbir yasa, vatandaşın ve
ülkenin aleyhine olamaz. Yasalar ile vatandaşın hakları gelir kaynakları korunur, güvence altına alınır.
Yangınların her geçen gün azalttığı ormanlarımız, maalesef madencilik kisvesi altında da yok edilecek.
Gelişmiş ülkelerde hiçbir zaman doğaya zarar verilmez, bilakis koruyucu tedbirler ve teşvikler ile doğa
korunur, tarımsal alanlarda doğa ile baş başa yaşayan insanlar doğayı korudukları katkı sağladıkları
içinde kalkındırılır, refah içinde yaşamaları sağlanır.
Son yıllarda zeytinlik alanlar hep yok edilmeye çalışıldı, 2002’den bu yana zeytin sahalarının imara,
madencilik, sanayi faaliyetlerine açılması için tam 9 kez yasa, yönetmelik değişikliği gündeme getirildi.
Bu değişiklikler ya Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden ya da yargıdan geri döndü. İnşallah son geçirilen
yasa da yargıdan geri döner.
Geçmiş yıllarda , Cumhuriyet kuruluş sonrasında zeytinlikler düşünülmüş , bu konuda zeytinlikleri
koruyucu tedbir olarak 1939 yılında “Zeytincilik Yasası” çıkartılmış. 26/1/1939 tarih ve 3573 sayılı
kanun “Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun” . Kısacası Zeytincilik Yasası
olarak bilinen bu yasanın 20. maddesinde “zeytinlik alanlar ve bu alana 3 kilometre mesafede
zeytinyağı fabrikası hariç tesis yapılamaz” hükmü vardı. Zeytinlikleri koruyu hükümler getirilmişti.
Meclis’ten geçen yasa ile yenilenebilir enerji yatırımları ve maden rezervlerinin işletilmesi uğruna
ülkenin hemen her yerinde çok sayıda özel mülkün kamulaştırılma riskiyle karşı karşıya kalabilecek,
yalnız zeytinliklerin değil, orman alanları, meralar ve su rezervlerinin de yok edilme tehlikesi doğacak,
doğa tahrip edilecek, çiftçi köylü zeytincilik ile uğraşan onca aile perişan hale getirilecektir. Rant ve
talanın önünü açan bu yasa ile doğanın katledilmesi yok edilmesine tanık olacağız.
Zeytinlik alanlarda madencilik faaliyetlerine izin veren düzenleme Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı tarafından hazırlandı Bu son geçen yasa uzmanlar tarafından adeta “Zeytinciliğin idam
fermanı” olarak adlandırılmakta.

Son geçen yasada yönetmeliğe eklenen fıkra da şöyle deniliyor: “Ülkenin elektrik ihtiyacını
karşılamak üzere yürütülen madencilik faaliyetlerinin tapuda zeytinlik olarak kayıtlı olan alanlara denk
gelmesi ve faaliyetlerin başka alanlarda yürütülmesinin mümkün olmaması durumunda madencilik
faaliyeti yürütecek kişinin faaliyetlerin bitiminde sahayı rehabilite ederek eski hale getireceğini
taahhüt etmesi şartıyla Genel Müdürlük tarafından belirlenen çalışma takvimi içerisinde zeytin
sahasının madencilik faaliyeti yürütülecek kısmının taşınmasına, sahada madencilik faaliyetleri
yürütülmesine ve bu faaliyetlere ilişkin geçici tesisler inşa edilmesine kamu yararı dikkate alınarak
Bakanlıkça izin verilebilir. ” Bu yasa ile yapılan etüt saha çalışmalarında maden olduğu bilgisiyle ,
Madeni çıkarmak isteyen kişi/şirket bakanlıktan izin alarak tapulu zeytinliğe girerek kömür madeni
çıkarabilecek. Bunun için onca emek ile ekilen gelir kaynağı zeytin ağaçlarını sökecek ve sözde başka
bir yere taşıyacak.

Nereye taşınacağı ise hiç belli değil. Taşınacak yer yoksa ağaçlar kesilecek.
Madencilik faaliyeti bittikten sonra yani kömür rezervi çıkarıldıktan sonra madeni çıkaran şirket/kişi o
alana zeytin dikecek, rehabilite edecek. Bu iş kaç yıl , ne kadar sürecek o da belli değil. Bu
uygulamanın şimdiye kadar bir örneği de yok. Bir yerlere giderken dağları görüyoruz, maden taş
ocakları için kazılmış, alan çıplak bitki örtüsüz halde bırakılmış. Bu hali görünce içlerimiz cız ediyor.
Türkiye’de zeytini, ağacı, ormanı gereksiz gören, insanların , hayvanların, bitkilerin yaşamını hiçe
sayan sadece para kazanmak servetlerine servet katmaya çalışan rantçı kesim var. Bu rantçı kesimin
madencilik anlayışı ile bu çıplak örtüsüz kazılmış hendek çukur alanları yeniden zeytinlik olarak
rehabilite edileceğini nasıl düşünebiliriz.


Birçok kültürde , zeytin ağacı, tarih boyunca barışın, kutsallığın, bereketin, bilgeliğin ve saflığın
sembolü haline gelmiştir. Bu sembollerin anlamları ise kutsal kitaplara ve efsanelere dayanmıştır.
Derler ki, cennette iki ağaç vardır; "İncir ve zeytin.” İncir "Gerçek Ağacı”, zeytin ise "Hayat Ağacı”dır.
Kutsal kitaplarda zeytin için bir çok söz edilmiş. Eski Ahitte yer alan efsanelerden birinde ise ;
“Ağzında bir zeytin dalı ile Nuh'un gemisine dönen güvercin tufanın bittiğini haber vermiş. “ Ve bu
zeytinli haberle o zamandan bu yana zeytin dalı barışın sembolü olmuştur.
Zeytin ağacı birçok ağaçtan farklıdır. Zeytin ağacının çok uzun ömrü vardır. Ortalama ömrü
300–400 yıl olup, bazı yerlerde 1.000 yıl kadarda yaşayan ağaçlar vardır.. 12–15 m kadar boylanabilir.
Zeytin ağaçları 7, 8 yaşında meyvesini vermeye başlar ve 35'inci yaşına kadar verimi artar, sonra
meyve veriminde azalma görülür.

100 yaşındaki zeytin ağaçlarının yenilenmesi gerekir.
Bugün çöl, susuz, çorak , verimsiz toprak olarak bildiğimiz Suudi Arabistan bile son zamanlarda
modern ziraat tekniklerini kullanarak, zeytin ağacına, zeytin üreticiliğine değer vererek, yetiştirme
teknikleri açısından dünyanın en büyük modern zeytin bahçelerine ev sahipliği yapmaktadır. Ülkede
ekimi tamamen mekanize edilir. Krallığın zeytin yetiştiriciliğinin neredeyse yüzde 80'i zeytinyağı
üretimine, kalan yüzde 20 ise sofralık zeytinlere yöneliktir.
Zeytin ağacı, yaprak dökmez, Kurumaz, 3000 Yaşlarında zeytin ağaçları vardır, kutsal kitaplarda
dahi Zeytinin adı vardır. Birçok toplumda kültürde Zeytinyağı Altın kıymetindedir. Yeşil ve siyah zeytin
aynı ağaçtan elde edilir..Zeytin Ağacının sadece meyvesi değil çayı da çok yararlıdır. Zeytin reçeli de
birçok yerde rağbet görür.

İnsan sağlığı açısından ise; Zeytin, içerdiği güçlü antioksidanlar ve vitaminler sayesinde hücresel
hasarı önlemede önemli bir rol oynar. Polifenoller ve oleuropein gibi bileşikler, vücudu serbest
radikallerin neden olduğu oksidatif strese karşı korur. Bu özellik, kronik hastalıkların riskini azaltırken
hücre yenilenmesini destekler.
Dünya ülkeleri arasında Türkiye, dünyanın sayılı zeytin ve zeytinyağı üreticisi olarak .Son 15 yılda
zeytin ağacı varlığını 90 milyondan 204 milyona çıkardı. 2024 yılında 3,6 milyon ton zeytin üretimi ile
tarihi bir rekora imza attı.
Son olarak derim ki ; Üretim açısından zeytinde büyük bir başarı elde etmiş iken, yüreklerimiz
sızlatarak tüm direnişe rağmen kabul edilen yasanın , zeytin katliamına neden olacağı için inşallah
yargı mekanizmasından döner, yüreklere su serpilir, köylünün çiftçinin zeytin üreticisinin sağ duyulu
vatandaşlarımızın yüzü güler, hem üreticiye hem tüketiciye hem de ülkeye zarar vermeden yanlış
yoldan uygulamadan dönülmüş olur, rantçı kesimin hevesi kursağında kalır.

Serik’te traktör kazası: 61 yaşındaki sürücü hayatını kaybetti

Serik’te traktör kazası: 61 yaşındaki sürücü hayatını kaybetti

Antalya’da öğretmene 19 öğrenciye istismardan 465 yıl hapis

Alanya İlçesinde Uyuşturucu Operasyonu

İş Yerinden Hırsızlık Olayının Aydınlatılması

Alanya İlçesinde Uyuşturucu Operasyonu

Farkında ol, oltaya gelme!

Manavgat’ta mermer yüklü tır alev alev yandı

Kepez İlçesinde Uyuşturucu Operasyonu

Alanya İlçesinde Uyuşturucu Operasyonu

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.GALATASARAY A.Ş. 12 9 1 2 19 29
2.FENERBAHÇE A.Ş. 12 8 0 4 15 28
3.TRABZONSPOR A.Ş. 12 7 1 4 10 25
4.SAMSUNSPOR A.Ş. 12 6 1 5 7 23
5.GÖZTEPE A.Ş. 12 6 2 4 9 22
6.BEŞİKTAŞ A.Ş. 12 6 4 2 5 20
7.GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ A.Ş. 12 5 3 4 -3 19
8.CORENDON ALANYASPOR 12 3 3 6 0 15
9.TÜMOSAN KONYASPOR 12 4 6 2 -2 14
10.ÇAYKUR RİZESPOR A.Ş. 12 3 4 5 -2 14
11.KOCAELİSPOR 12 4 6 2 -4 14
12.RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ 12 3 5 4 2 13
13.HESAP.COM ANTALYASPOR 12 4 7 1 -10 13
14.GENÇLERBİRLİĞİ 12 3 7 2 -5 11
15.KASIMPAŞA A.Ş. 12 2 6 4 -6 10
16.ZECORNER KAYSERİSPOR 12 1 5 6 -15 9
17.İKAS EYÜPSPOR 12 2 8 2 -9 8
18.MISIRLI.COM.TR FATİH KARAGÜMRÜK 12 2 9 1 -11 7